Tags
- Tag top trends
#film
12 Kızgın Adam - Sidney Lumet
Siyah beyaz filmlerin kültlerinden olan bu yapım 1957 yılında vizyona girmiştir. Filmin bütün kadrosu 12 kişidir ve bir odada çekilmiştir.
Başrolünde ‘On Golden Pold’ (Altın Gol) filmiyle Oscar ödülü alan Henry Fonda’nın yer aldığı filmin siyah ... MoreSiyah beyaz filmlerin kültlerinden olan bu yapım 1957 yılında vizyona girmiştir. Filmin bütün kadrosu 12 kişidir ve bir odada çekilmiştir.
Başrolünde ‘On Golden Pold’ (Altın Gol) filmiyle Oscar ödülü alan Henry Fonda’nın yer aldığı filmin siyah beyaz çekilmesinin sebebi dram unsurlarını daha iyi yansıttığı düşünüldüğü içindir.
Filmde, kentin yoksul bölgesinde, 18 yaşında bir çocuğun babasının cinayetinden sorgulanması üzerine bir duruşma gerçekleşir. Duruşmada 12 jüri üyesinin hemfikir olup bir karara varması sağlanır, fakat 1 jüri üyesinin farklı oy kullanması ve bunun sonucunda olayların nasıl geliştiğini bize anlatmaktadır.
Reginald Rose’un aynı isimli oyunundan uyarlanan film, aynı zamanda yönetmenin ilk filmidir.
Kendi içerisinde ki metaforlar ve göndermelerle bize Amerika’nın bir nevi o zaman ki adalet sistemini de anlatan film, festivallerde bir çok dalda aday olmuş ve 1958’de Bafta Ödülü almıştır.
#film #12AngryMen #SidneyLumet
Başrolünde ‘On Golden Pold’ (Altın Gol) filmiyle Oscar ödülü alan Henry Fonda’nın yer aldığı filmin siyah ... MoreSiyah beyaz filmlerin kültlerinden olan bu yapım 1957 yılında vizyona girmiştir. Filmin bütün kadrosu 12 kişidir ve bir odada çekilmiştir.
Başrolünde ‘On Golden Pold’ (Altın Gol) filmiyle Oscar ödülü alan Henry Fonda’nın yer aldığı filmin siyah beyaz çekilmesinin sebebi dram unsurlarını daha iyi yansıttığı düşünüldüğü içindir.
Filmde, kentin yoksul bölgesinde, 18 yaşında bir çocuğun babasının cinayetinden sorgulanması üzerine bir duruşma gerçekleşir. Duruşmada 12 jüri üyesinin hemfikir olup bir karara varması sağlanır, fakat 1 jüri üyesinin farklı oy kullanması ve bunun sonucunda olayların nasıl geliştiğini bize anlatmaktadır.
Reginald Rose’un aynı isimli oyunundan uyarlanan film, aynı zamanda yönetmenin ilk filmidir.
Kendi içerisinde ki metaforlar ve göndermelerle bize Amerika’nın bir nevi o zaman ki adalet sistemini de anlatan film, festivallerde bir çok dalda aday olmuş ve 1958’de Bafta Ödülü almıştır.
#film #12AngryMen #SidneyLumet
03.08.2022 09:02
Naz Berçin
Kendine dövmeci
- Share link
Zindan Adası - Martin Scorsese
Dennis Lehane’in aynı isimli romanından uyarlanan, büyük kadrosu ve içerdiği metafor, anagramlarla akılları karıştıran bir başyapıt.
Film boyunca başrol Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı karakter Edward ‘Teddy’ Daniels, aslında en başından beri... MoreDennis Lehane’in aynı isimli romanından uyarlanan, büyük kadrosu ve içerdiği metafor, anagramlarla akılları karıştıran bir başyapıt.
Film boyunca başrol Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı karakter Edward ‘Teddy’ Daniels, aslında en başından beri bize kendini kovaladığını ince detaylarla anlatmaya çalışmakta. İsim harflerinde ki değişikliklere dikkat edildiğinde filmin adından, 67 numaralı hastaya kadar bize Teddy’nin aslında kendi dünyasında yaşadığını anlatıyor.
Başrolü Leonardo DiCaprio ile Mark Rufallo’nun paylaştığı film 2009 yılında vizyona girmiştir. Filmin hiçbir Oscar adaylığı mevcut değildir fakat yönetmen Scorsese’nin en yüksek kazanç elde ettiği filmdir.
Bu senaryo için yönetmen koltuğuna ilk David Fincher’ın oturması beklenirken, yapımcılar son anda Martin Scorsese ile anlaşmak istediğini söylemiş ve Scorsese ise DiCaprio ile çalışmak istediğini söylemiştir.
#shutterisland #martinscorsese #leonardodicaprio #markrufallo #film
Film boyunca başrol Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı karakter Edward ‘Teddy’ Daniels, aslında en başından beri... MoreDennis Lehane’in aynı isimli romanından uyarlanan, büyük kadrosu ve içerdiği metafor, anagramlarla akılları karıştıran bir başyapıt.
Film boyunca başrol Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı karakter Edward ‘Teddy’ Daniels, aslında en başından beri bize kendini kovaladığını ince detaylarla anlatmaya çalışmakta. İsim harflerinde ki değişikliklere dikkat edildiğinde filmin adından, 67 numaralı hastaya kadar bize Teddy’nin aslında kendi dünyasında yaşadığını anlatıyor.
Başrolü Leonardo DiCaprio ile Mark Rufallo’nun paylaştığı film 2009 yılında vizyona girmiştir. Filmin hiçbir Oscar adaylığı mevcut değildir fakat yönetmen Scorsese’nin en yüksek kazanç elde ettiği filmdir.
Bu senaryo için yönetmen koltuğuna ilk David Fincher’ın oturması beklenirken, yapımcılar son anda Martin Scorsese ile anlaşmak istediğini söylemiş ve Scorsese ise DiCaprio ile çalışmak istediğini söylemiştir.
#shutterisland #martinscorsese #leonardodicaprio #markrufallo #film
22.07.2022 20:52
Naz Berçin
Kendine dövmeci
Çingeneler Zamanı - Emir Kusturika
1990 yapım bu filmi her düşündüğümde aklımda kalıcı bir yere sahip olan şeyler, filmde ağırlıklı olarak kırmızı rengin işlenmesi ve müzikleri.
Goran Bregović tarafından hazırlanan soundtracklerin şu an hala çarpıcı bir etkisi olması ve aradan 32... More1990 yapım bu filmi her düşündüğümde aklımda kalıcı bir yere sahip olan şeyler, filmde ağırlıklı olarak kırmızı rengin işlenmesi ve müzikleri.
Goran Bregović tarafından hazırlanan soundtracklerin şu an hala çarpıcı bir etkisi olması ve aradan 32 yıl geçmesine rağmen her izleyenin aklına kazınan Ederlezi şarkısı, günümüzde bile uğruna müzikaller düzenlenen bir kült yapıt.
Film, Orijinal adıyla ‘Dom Za Vešanje’, Yugoslavya’nın küçük bir çingene köyünde yaşananları anlatıyor. Aslında filmde telekinezik güçlere sahip olan başrol kahramanımız Perhan’ın köyünden Milano’ya gitmesi ile yaşadığı olaylara karşı savaşını izliyoruz.
Bizi hayattan koparmayan, günlük yaşantımızda karşımıza çıkacak, dışardan baktığımızda yabancı olmadığımız ama bir o kadar da önyargılı yaklaştığımız çingenelerin hayatını konu alan bir film. Bir nevi belgesel tarzı bir ziyafet diyebiliriz.
Bir bakıma benliğinden uzaklaşan, eski masum halinden eser kalmayan Perhan’ın, köyünden uzaklaşıp hayatın ona sunduğu şeylerle karakterinin değişmesine en önden şahit oluyoruz.
#film #timeofthegypsies #cingenelerzamani #ederlezi
Goran Bregović tarafından hazırlanan soundtracklerin şu an hala çarpıcı bir etkisi olması ve aradan 32... More1990 yapım bu filmi her düşündüğümde aklımda kalıcı bir yere sahip olan şeyler, filmde ağırlıklı olarak kırmızı rengin işlenmesi ve müzikleri.
Goran Bregović tarafından hazırlanan soundtracklerin şu an hala çarpıcı bir etkisi olması ve aradan 32 yıl geçmesine rağmen her izleyenin aklına kazınan Ederlezi şarkısı, günümüzde bile uğruna müzikaller düzenlenen bir kült yapıt.
Film, Orijinal adıyla ‘Dom Za Vešanje’, Yugoslavya’nın küçük bir çingene köyünde yaşananları anlatıyor. Aslında filmde telekinezik güçlere sahip olan başrol kahramanımız Perhan’ın köyünden Milano’ya gitmesi ile yaşadığı olaylara karşı savaşını izliyoruz.
Bizi hayattan koparmayan, günlük yaşantımızda karşımıza çıkacak, dışardan baktığımızda yabancı olmadığımız ama bir o kadar da önyargılı yaklaştığımız çingenelerin hayatını konu alan bir film. Bir nevi belgesel tarzı bir ziyafet diyebiliriz.
Bir bakıma benliğinden uzaklaşan, eski masum halinden eser kalmayan Perhan’ın, köyünden uzaklaşıp hayatın ona sunduğu şeylerle karakterinin değişmesine en önden şahit oluyoruz.
#film #timeofthegypsies #cingenelerzamani #ederlezi
06.07.2022 20:32
Naz Berçin
Kendine dövmeci
The Shining - Stanley Kubrick
1980 yapım, Korku-gerilim kategorisinde kült filmlerden olan Cinnet, Stephan King’in aynı isimli romanından uyarlanmıştır.
Filmi izlerken bütün dikkatinizi ekrana vermeniz gereken bu yapıtta, repliklerden tut duvara asılan tablolardan, izlenen v... More1980 yapım, Korku-gerilim kategorisinde kült filmlerden olan Cinnet, Stephan King’in aynı isimli romanından uyarlanmıştır.
Filmi izlerken bütün dikkatinizi ekrana vermeniz gereken bu yapıtta, repliklerden tut duvara asılan tablolardan, izlenen video-çizgi filmlerden ve daha bir çok ufak detaydan anlamlar çıkarmak çok olası.
Yani aslında film sizi ekrana bağlıyor, olup biteni anlamak, detayları kaçırmamak için bir saniye bile gözünüzü çeviremiyorsunuz. Bu da biraz Kubrick farkı desek doğru olur.
Filmin göndermeleri hakkında konuşacak olursak, ilk olarak statü farklarından, aşağılık kompleksinden, ırkçılıktan tutun gizemli olay ve teoriye kadar bir çok şeyin bahsedildiği sahnelere şahit oluyoruz.
Cinnet filminin bu kadar efsane olmasının nedenleri arasında ilk olarak çekimlerinin çok sancılı geçmesinin, Kubrick’in Jack Nicholson ve Shelley Duvall’a çekimler sırasında psikolojik baskılarının olduğundan söz edilmişti.
Efsane olmasının ardında ki bir diğer sebep ise filmde günümüzde bile hala izleyiciler tarafından açıklanamayan sırların olmasından kaynaklanıyor. Son sahnedeki fotoğraftan, filmdeki detaylara kadar akılda çok ucu açık sorular bırakan Kubrick, verdiği röportajlarda bu detayların asıl sebeplerini hiç bir zaman açıklamadı.
Ayrıca filmi izleyen Stephan King’in, filmin romanıyla birebir uyuşmadığından Kubrick’e nefret dolu eleştiriler yaptığını da röportajlarında gördük. #film #kubrick #kultfilmler
Filmi izlerken bütün dikkatinizi ekrana vermeniz gereken bu yapıtta, repliklerden tut duvara asılan tablolardan, izlenen v... More1980 yapım, Korku-gerilim kategorisinde kült filmlerden olan Cinnet, Stephan King’in aynı isimli romanından uyarlanmıştır.
Filmi izlerken bütün dikkatinizi ekrana vermeniz gereken bu yapıtta, repliklerden tut duvara asılan tablolardan, izlenen video-çizgi filmlerden ve daha bir çok ufak detaydan anlamlar çıkarmak çok olası.
Yani aslında film sizi ekrana bağlıyor, olup biteni anlamak, detayları kaçırmamak için bir saniye bile gözünüzü çeviremiyorsunuz. Bu da biraz Kubrick farkı desek doğru olur.
Filmin göndermeleri hakkında konuşacak olursak, ilk olarak statü farklarından, aşağılık kompleksinden, ırkçılıktan tutun gizemli olay ve teoriye kadar bir çok şeyin bahsedildiği sahnelere şahit oluyoruz.
Cinnet filminin bu kadar efsane olmasının nedenleri arasında ilk olarak çekimlerinin çok sancılı geçmesinin, Kubrick’in Jack Nicholson ve Shelley Duvall’a çekimler sırasında psikolojik baskılarının olduğundan söz edilmişti.
Efsane olmasının ardında ki bir diğer sebep ise filmde günümüzde bile hala izleyiciler tarafından açıklanamayan sırların olmasından kaynaklanıyor. Son sahnedeki fotoğraftan, filmdeki detaylara kadar akılda çok ucu açık sorular bırakan Kubrick, verdiği röportajlarda bu detayların asıl sebeplerini hiç bir zaman açıklamadı.
Ayrıca filmi izleyen Stephan King’in, filmin romanıyla birebir uyuşmadığından Kubrick’e nefret dolu eleştiriler yaptığını da röportajlarında gördük. #film #kubrick #kultfilmler
30.06.2022 17:01
Naz Berçin
Kendine dövmeci
Zeki Demirkubuz - Yeraltı
Dostoyevski’nin Yeraltından notlar kitabının uyarlaması, Türk sinemasında bağımsız yönetmen olarak tanınan Zeki Demirkubuz tarafından beyaz perdeye taşınan film.
Engin günaydın başrolde olmak üzere geniş bir kadroya sahip film, Ankara’da çekilmes... MoreDostoyevski’nin Yeraltından notlar kitabının uyarlaması, Türk sinemasında bağımsız yönetmen olarak tanınan Zeki Demirkubuz tarafından beyaz perdeye taşınan film.
Engin günaydın başrolde olmak üzere geniş bir kadroya sahip film, Ankara’da çekilmesi ile bürokrasiye bir atıfta bulunmakla kalmamış aynı zamanda bize, sıradan bir memur profilini göstermiştir.
Film gündelik yaşama ışık tutmak dışında kendini kabul ettirmeye çalışan bir karakteri yansıtmaktadır. Yalnızlığın içinde yalnız kalmaktan korkan ama bir o kadar da çevresinde ki herkesin teker teker hayatından çıktığı bir senaryo.
Eski arkadaşlarına, zorla kendisini kutlama yemeğine davet ettiren Muharrem son ana kadar gidip gitmemek arasında kalır. Çünkü bu yemek onun için sadece bir kutlama değil aynı zamanda da bir yüzleşme içermektedir.
Film kısaca kendiyle hesaplaşma içinde olan, iç dünya ve bireysel varoluşsal sıkıntıları konu alan bir yapıt.
#film
Engin günaydın başrolde olmak üzere geniş bir kadroya sahip film, Ankara’da çekilmes... MoreDostoyevski’nin Yeraltından notlar kitabının uyarlaması, Türk sinemasında bağımsız yönetmen olarak tanınan Zeki Demirkubuz tarafından beyaz perdeye taşınan film.
Engin günaydın başrolde olmak üzere geniş bir kadroya sahip film, Ankara’da çekilmesi ile bürokrasiye bir atıfta bulunmakla kalmamış aynı zamanda bize, sıradan bir memur profilini göstermiştir.
Film gündelik yaşama ışık tutmak dışında kendini kabul ettirmeye çalışan bir karakteri yansıtmaktadır. Yalnızlığın içinde yalnız kalmaktan korkan ama bir o kadar da çevresinde ki herkesin teker teker hayatından çıktığı bir senaryo.
Eski arkadaşlarına, zorla kendisini kutlama yemeğine davet ettiren Muharrem son ana kadar gidip gitmemek arasında kalır. Çünkü bu yemek onun için sadece bir kutlama değil aynı zamanda da bir yüzleşme içermektedir.
Film kısaca kendiyle hesaplaşma içinde olan, iç dünya ve bireysel varoluşsal sıkıntıları konu alan bir yapıt.
#film
19.06.2022 21:51
Naz Berçin
Kendine dövmeci
Hayao Miyazaki - Spirited Away
(SPOİLER İÇERİR)
Oscar ödüllü bu yapıt bir çocuk filmi gibi gözükse de kendi içerisinde anlatılmak istenen unsurlar biraz daha farklıdır.
İlk olarak ailesiyle yeni bir kasabaya taşınan baş karakterimiz Chihiro, ailesinin kasabada yemek yemes... More(SPOİLER İÇERİR)
Oscar ödüllü bu yapıt bir çocuk filmi gibi gözükse de kendi içerisinde anlatılmak istenen unsurlar biraz daha farklıdır.
İlk olarak ailesiyle yeni bir kasabaya taşınan baş karakterimiz Chihiro, ailesinin kasabada yemek yemesinin ardından domuza dönüştüğünü görür. Domuza dönüşmelerinin sebebi çalışmadan yemek yedikleri için yorumlanan filmde bir de Yüzsüz (suratsız) adlı karakterimizin başkalarıyla iletişim kurmak için yuttuğu insanların sesiyle konuşabilir hale gelmesine şahit oluyoruz. Oyuncuların maske takarak sahneye çıktığı Japon müzikali olan No burdan gelmektedir.
Yubaba adlı işveren karakterimiz ise çalışanlarının isimlerini değiştirmektedir. Böylelikle onların gerçek kimliklerini unutmalarını sağlar. Örneğin Haku’nun ismi ondan alındığı için gerçek benliğini unutması ve finalde beyaz ejderha görünümlü ırmak ruhu olarak ortaya çıkması bu konuya göndermedir.
Bazı eleştirmenlere göre film aslında ruhların insanlardan kaçışı olarak da yorumlanmıştır.
Başka bir karakter ise çalışılan yer yani Türkçe çevirisi ile hamama gelen pis kokulu bir müşteri, ilk başta koku tanrısı sanılsa da temizlendikten sonra insanlar tarafından kirletilmiş ırmak tanrısı olduğu anlaşılmaktadır.
Filmde hamama gelen müşteriler, Shinto dinine göre dünya üzerinde bulunan her maddenin ruhunu temsil eden tanrılar olarak yorumlanmıştır.
Bazı eleştirmenlere göre hamamın asıl anlatmak istediği şeyin genelev ve çocuk fuhuşuna gönderme olduğu sanılsa da Miyazaki bir röportajında bunun doğru olmadığını dile getirmiştir. #film #miyazaki
Oscar ödüllü bu yapıt bir çocuk filmi gibi gözükse de kendi içerisinde anlatılmak istenen unsurlar biraz daha farklıdır.
İlk olarak ailesiyle yeni bir kasabaya taşınan baş karakterimiz Chihiro, ailesinin kasabada yemek yemes... More(SPOİLER İÇERİR)
Oscar ödüllü bu yapıt bir çocuk filmi gibi gözükse de kendi içerisinde anlatılmak istenen unsurlar biraz daha farklıdır.
İlk olarak ailesiyle yeni bir kasabaya taşınan baş karakterimiz Chihiro, ailesinin kasabada yemek yemesinin ardından domuza dönüştüğünü görür. Domuza dönüşmelerinin sebebi çalışmadan yemek yedikleri için yorumlanan filmde bir de Yüzsüz (suratsız) adlı karakterimizin başkalarıyla iletişim kurmak için yuttuğu insanların sesiyle konuşabilir hale gelmesine şahit oluyoruz. Oyuncuların maske takarak sahneye çıktığı Japon müzikali olan No burdan gelmektedir.
Yubaba adlı işveren karakterimiz ise çalışanlarının isimlerini değiştirmektedir. Böylelikle onların gerçek kimliklerini unutmalarını sağlar. Örneğin Haku’nun ismi ondan alındığı için gerçek benliğini unutması ve finalde beyaz ejderha görünümlü ırmak ruhu olarak ortaya çıkması bu konuya göndermedir.
Bazı eleştirmenlere göre film aslında ruhların insanlardan kaçışı olarak da yorumlanmıştır.
Başka bir karakter ise çalışılan yer yani Türkçe çevirisi ile hamama gelen pis kokulu bir müşteri, ilk başta koku tanrısı sanılsa da temizlendikten sonra insanlar tarafından kirletilmiş ırmak tanrısı olduğu anlaşılmaktadır.
Filmde hamama gelen müşteriler, Shinto dinine göre dünya üzerinde bulunan her maddenin ruhunu temsil eden tanrılar olarak yorumlanmıştır.
Bazı eleştirmenlere göre hamamın asıl anlatmak istediği şeyin genelev ve çocuk fuhuşuna gönderme olduğu sanılsa da Miyazaki bir röportajında bunun doğru olmadığını dile getirmiştir. #film #miyazaki
13.06.2022 23:40
Naz Berçin
Kendine dövmeci
Gaspar Noe - Climax
(SPOİLER İÇERİR) 2018 yılında vizyona giren Climax filminde, bir okul binasında 20 dansçının 3 gün boyunca süren provasının ardından düzenlenen bir partiyi görüyoruz.
İlk olarak karşılaştığımız karakterlerden biri olan anne ve çocuğa baktığımızd... More(SPOİLER İÇERİR) 2018 yılında vizyona giren Climax filminde, bir okul binasında 20 dansçının 3 gün boyunca süren provasının ardından düzenlenen bir partiyi görüyoruz.
İlk olarak karşılaştığımız karakterlerden biri olan anne ve çocuğa baktığımızda çocuğun adının Tito olması bize komünizm etkisindeki Doğu bloku ülkelerini anlatıyor. Anne yani Sovyetler ve komünizm, bu ülkeleri kapitalizmden korumak için dış dünyaya kapalı bi şekilde yönetiyor ve ilerleyen sahnede anneyle çocuğun öldüğünü görüyoruz yani komünizm çöküyor ve Sovyetler dağılıyor.
Başka bir rolde hamile kalan bir karakter var ki bu da direkt Meryam Ana’ya bir gönderme olarak yorumlanıyor. Çünkü ‘bu çocuk kimden’ sorusuna tıpkı Meryem Ana’nın ferislerinde görülen tepkiyi bize yansıtıyor.
David karakteri ise yahudileri temsil etmekte. İlerleyen sahnelerde bu karakteri diğer karakterlerin dışladığını gözlemliyoruz. Bu yahudilerin tarih boyunca gördüğü zulmü yorumluyor.
Dikkatimizi çeken diğer karakterler içerisinde kardeşleri görüyoruz. Birbiri ile ensest ilişkiye giren öz kardeşler.
Burada, Arap toplumlarının aynı soydan gelip bu kadar ayrı olmalarını ve sahip oldukları çarpık ilişkileri anlatıyor.
Son olarak ilacı karıştıran karakterimiz ise İngiltere’yi temsil etmekte. Alman olduğunu söyleyen karakter, İngiliz Kraliyet Ailesinin Alman asıllı olmasına yorumlanmıştır.
Kısa bir özetle filmde uyuşturucu katılmış alkol bize propaganda yapan medya kanallarını, bunu kullanan dansçıların yani ülkelerin buna verdikleri reaksiyonları ve birbirleriyle olan ilişkilerini metaforik bir dille bize anlatmakta. #film
İlk olarak karşılaştığımız karakterlerden biri olan anne ve çocuğa baktığımızd... More(SPOİLER İÇERİR) 2018 yılında vizyona giren Climax filminde, bir okul binasında 20 dansçının 3 gün boyunca süren provasının ardından düzenlenen bir partiyi görüyoruz.
İlk olarak karşılaştığımız karakterlerden biri olan anne ve çocuğa baktığımızda çocuğun adının Tito olması bize komünizm etkisindeki Doğu bloku ülkelerini anlatıyor. Anne yani Sovyetler ve komünizm, bu ülkeleri kapitalizmden korumak için dış dünyaya kapalı bi şekilde yönetiyor ve ilerleyen sahnede anneyle çocuğun öldüğünü görüyoruz yani komünizm çöküyor ve Sovyetler dağılıyor.
Başka bir rolde hamile kalan bir karakter var ki bu da direkt Meryam Ana’ya bir gönderme olarak yorumlanıyor. Çünkü ‘bu çocuk kimden’ sorusuna tıpkı Meryem Ana’nın ferislerinde görülen tepkiyi bize yansıtıyor.
David karakteri ise yahudileri temsil etmekte. İlerleyen sahnelerde bu karakteri diğer karakterlerin dışladığını gözlemliyoruz. Bu yahudilerin tarih boyunca gördüğü zulmü yorumluyor.
Dikkatimizi çeken diğer karakterler içerisinde kardeşleri görüyoruz. Birbiri ile ensest ilişkiye giren öz kardeşler.
Burada, Arap toplumlarının aynı soydan gelip bu kadar ayrı olmalarını ve sahip oldukları çarpık ilişkileri anlatıyor.
Son olarak ilacı karıştıran karakterimiz ise İngiltere’yi temsil etmekte. Alman olduğunu söyleyen karakter, İngiliz Kraliyet Ailesinin Alman asıllı olmasına yorumlanmıştır.
Kısa bir özetle filmde uyuşturucu katılmış alkol bize propaganda yapan medya kanallarını, bunu kullanan dansçıların yani ülkelerin buna verdikleri reaksiyonları ve birbirleriyle olan ilişkilerini metaforik bir dille bize anlatmakta. #film
11.06.2022 18:34
Naz Berçin
Kendine dövmeci